• Anasayfa
  • Resimler
  • Albümde Kalanlar…
  • Genel Yazılar
  • İletişim
    www.hilmieren.com
    © 2010-. Her hakkı saklıdır.

    İmparatorluğa Mersiye

    Nisan 04, 2010 ERENw2 Osman Yüksel SERDENGEÇTİ 0 comments
    1056
    0
    Bin yıl oldu toprağına basalı Hayli oldu kılıçları asalı, Bülbüllerin onun için tasalı, Sazlar kırık,ayar tutmaz telleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Yol görünür,hakan emir verirdi, Dalga dalga ordularım yürürdü, Hamlemizden dağlar taşlar erirdi, Dolu dizgin aştık nice belleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Yıldız doğar,talihimiz belirir, Sabah olur,ulufeler verilir, Bir seferde dört krallık serilir, Al al ettik,kara kara tülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Ferman çıkar,dal kılıçlar takınır, Meydanlarda Rabbe dua okunur, Gölgemizden bütün cihan sakınır, Andırırdık coşkun akan selleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Kosovalar,Plevneler bizsizdir, Yosun tutmuş camilerim ıssızdır, Boynu bükük minareler öksüzdür, Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Hali görür,geleceği sezerdik, Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik. Haritayı biz kendimiz çizerdik, Fetheyledik deryaları,çölleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. Rodopların ak başları yaslıdır, Serdengeçti gönül,artık usludur, Rüzgarları bile matem seslidir, Zafer,zafer der,eserdi yelleri, Biz neyledik o koskoca elleri?.. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Akıncı Türküleri

    Nisan 04, 2010 ERENw2 Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ 0 comments
    1429
    0
    Tuna boylarında sıra selviler Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış; Gül bahçelerinde baykuşlar öter… Şu viranelikler eski bağlarmış! Namaz-gâh bir otluk: Kalmamış taşı; Çeşmelerden akan: Kanlı gözyaşı… Orda bir güzel var, çatılmış kaşı; Ak alnına kara çatkı bağlarmış! Kırık minareden duyulmaz ezan…Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan. Bir inilti duydum, sandım bir ozan; Sesime ses veren karlı dağlarmış! Söğüt dallarında hasta serçeler Eski akın destanını heceler… Tuna ağlıyormuş bâzı geceler: Göğsünde kefensiz şehitler varmış! Bozulan bağların üzümü acı; Âsî köle kesmiş eski haracı; Yine yedi kral giymişler tacı… Şahin yuvasını kargalar sarmış! Haydi eski ozan, al sazı ele, Düşmanlar içine düşsün velvele. De ki: Hor bakmayın bu durgun sele; O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Zulmü Alkışlayamam

    Nisan 04, 2010 ERENw2 Mehmet Akif ERSOY 0 comments
    1415
    0
    Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!… -Boğamazsın ki! -Hiçolmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu… İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu? × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Bülbül

    Nisan 04, 2010 ERENw2 Mehmet Akif ERSOY 0 comments
    1244
    0
    Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl… Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli ‘insâniyyet’in timsâlidir, sandım; Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neden andım! Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd, Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd, 0 müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu Ki vâdiden bütün, yer yer, enînler çağlayıp durdu. Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi; Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûya Sûr-i Mahşerdi! -Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin; Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin? 0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun; Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun, Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen, Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen. Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın, Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın. Değil bir kayda, sığmazsın – kanadlandım mı – eb’âda; Hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda, Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır? Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır? Hayır, mâtem senin hakkın değil… Mâtem benim hakkım: Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez […] Read More

    Müslümanlar Bir Beden

    Nisan 04, 2010 ERENw2 Abdurrahim KARAKOÇ 0 comments
    1334
    0
    Siz! Eritre çöllerinde aç-susuz Kaç geceden kaç sabaha uykusuz Tevhid silahıyla küfrün üstüne Yürüyorsunuz korkusuz Allah Kerim, Allah bir Gönlümüz sizinledir. Siz! Afgan dağlarında yaralı, yorgun Ve cümleniz evden, camiden sürgün Hedefiniz İslâm, yolunuz İslâm Varacaksınız birgün… Allah Gadir, Allah bir Gönlümüz sizinledir. Siz! Hindistan ormanlarında çıplak sefil Derdinizi ne kamyon çeker, ne fil Gidiyorsunuz Allah Resûlünün izinde Bu yolda ölmek gam değil… Allah Rahim, Allah bir Gönlümüz sizinledir. Siz! Kırım’da Kerkük’te Azerbaycan’da Batı Trakya’da, Doğu Türkistan’da Hakkı hakim kılma cihadındasınız Makbûlsünüz iki cihanda. Allah Settar, Allah bir Gönlümüz sizinledir. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Tefviznâme

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.(k.s) 0 comments
    986
    0
    Hak şerleri hayr eyler Zannetme ki gayr eyler Ârif anı seyreyler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Sen Hakka tevekkül kıl Tefviz et ve rahat bul Sabreyle ve râzı ol Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Kalbin O’na berk eyle Tedbirini terk eyle Takdirini derk eyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Hallâk-ı Rahim oldur Rezzâk-ı Kerîm oldur Fa’âl-i Hakîm oldur Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Bil Kadi-i hacâtı Kıl ana münâcâtı Terk eyle murâdâtı Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Bir işi murad etme olduysa inad etme Haktandir o reddetme Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Hakkın olacak işler Bostur gam-u tesvişler Ol hikmetini işler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Hep işleri fâiktır Birbirine lâyıktır Neylerse muvafıktır Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Dilden gamı dûr eyle Rabbinla huzûr eyle Tefvîz-i umûr eyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Sen adli zulüm sanma Teslim ol evde yanma Sabret sakın usanma Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Deme şu niçin şöyle Yerincedir o öyle Bak sonuna sabreyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Hiç kimseye hor bakma İncitme gönül yakma Sen nefsine yan çikma Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Mü’min işi reng olmaz Âkıl huyu ceng olmaz […] Read More

    Sakın Terk-i Edebden

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Nâbi 0 comments
    1013
    0
    Sakın terk-i edebden kuy-ı mahbub-ı Hudadır bu; Nazargah-ı ilahidir makamı Mustafa’dır bu. Habib-i Kibriya’nın habgahıdır fazilette Tefevvuk-kerde-i arş-ı Cenab-ı Kibriya’dır bu. Bu hakin pertevinden oldu deycur-ı adem zail Amadan açdı mevcudat dü çeşmin, tütiyadır bu. Felekde mah-ı nev babüsselamın sineçakidir, Bunun kandili cevzamatla-i nur-i ziyadır bu. Murat-ı edep şartıyla gir Nabi bu dergaha Metaf-ı kudsiyandır busegah-ı enbiyadır bu. (Edebi terk etmekten sakın, burası Allahü Teala’nın Habib’inin yeridir. Burası Allahü Teala’nın nazar ettiği, Mustafa’nın (s.a.v) makamıdır. Habib-i Kibriya’nın yeridir ki, fazilette üstünlük bakımından Allahü Teala’nın arşının üstündedir. Bu mübarek toprağın parlaklığından yokluk karanlıkları sona erdi. Yaratılmışlar iki gözünü körlükten açtı. Zira burası kör gözlere şifa veren bir sürme gibidir. Gökyüzündeki hilal onun kapısının yüreği, yaralı aşığıdır. O gökyüzündeki hilale ışığının nurundan, veren kandildir. Ey Nabi! Bu dergaha edebin şartlarına riayet ederek gir. Zira burası meleklerin etrafında pervane olduğu ve peygamberlerin hürmetle öptüğü tavaf yeridir…) × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Meydan Şiiri

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1098
    0
    Tek istikamet, Kabe;Ve tek örnek, Sahabe…Böyle yükseldi sütun,Böyle kuruldu kubbe.Derken nuru kararttı.Yobazda kara cübbe.Tuzağa düştü arslan;Sorguç takıldı kelbe.Vatan, yüzelli yıldır,Mânâda bir harabe.Artık iman ve ahlâk,Türbedarsız bir türbe.Ne hâtıra maziden,Ne isim, ne kitabe…Düşmek, yükselmek oldu;Uçurum da mertebe…Ağla ey koca tarihBu acıklı nasibe!Nerdesin ulvî fikir,Çilekeş murakabe?Sahte devrimler boyuTarihî muhasebe?Bağlıdır bu felâket,Tek tipe, tek sebebe.Bir tip, mücerret model;Batı ajanı kahbe!Sürüyü teslim eden,Avrupalı celebe…Hale bak, şu hale bak;Eve, yurda, mektebe!Baba oğlundan mahcup,Hocasından talebe…Bizde profesör derler.Kitap yüklü merkebe.Lisan diye, hırlayış;Kültür diye, alfabe…Pazar müflis, kent deli,Köy boş, karakol izbe…Bir çatışma, boğuşma;Şeytan uğrunda cezbe.Karışmış gazetedeNecaset mürekkebe.Ne bulduk, parti parti.Eyledik de tecrübe?Bir kısmı İbn-i Sebe.Gerçeğe aykırılık;Uygunsuzluk mezhebe…İslâm, gidip gelen top,Bir hizipten bir hizbe.Hak yolunda bir lider;Memur, hakkı tahribe.Düne kadar dışdandı,Şimdi de içten darbe.Diyanet işleri ki,Uymaz farza, vacibe.İlminde gaiblerinHaşyet duymaz gaibe.Yeni bir mamul eşya;Fetvaları şaibe.Bu muydu Büyük Doğu,Kırk yıllık muhasebe?Deli olsa yanaşmazİşlerini tasvibe!Ya sanayi masalı;Derya rolünde habbe?Saksı içinde çınar;Görülmemiş acibe…Nefes almadan vermek…Sor bu işi tabibe!İş arayan bir millet;Diyar diyar göçebe…Şerefli Ortak Pazar;Ona aş, sana küsbe!İçyüzü bu dâvanın,Köle olmak salibe…Dünkü sultan bugün kul,Tâ meşrıktan mağrıbe.Rüşvetle maaşa zam,Enflasyonla debdebe.Yüz lira ona iner,Daha inmeden cebe.Gidere tâbi gelir;Dibi sökülmüş heybe.“Doğa”da buldukları,Zelzele ve seylâbe.Biçare demokrasi,Karanlıkta körebe.Parti, bölücü âlet,Batıdan bize hibe.Gel de ey gerçek parti,Partiyi batır dibe!Her türlü sahteliğiYıkmak sana vecibe!Bu işi ne temizler,Hangi ok, […] Read More

    Namaz

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1328
    0
    Namaz, sancıma ilâç, yanık yerime merhem;Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Zindandan Mehmed’e Mektup

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1308
    0
    Zindan iki hece. Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta…           Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!           Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim!   Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli…           Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak           Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!   Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, almazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde:           Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?           Buradan insan mı çıkar, tabut mu?   Bir idamlık Ali vardı, asıldı Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı           Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;           Bahçeye diktiği üç beş karanfil…   Müdür bey dert dinler, bugün “maruzât”! Çatık kaş… Hükûmet dedikleri zat… Beni Allah tutmuş, kim eder azat?           Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem…           Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!   Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!           İnsanlar zindanda birer kemmiyet;           Urbalarla kemik, mintanlarla et.   Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat… Yalnız seccademin yönünde şefkat           Beni kimsecikler okşamaz mâdem;           Öp […] Read More
    • 1
    • 2
    • 3
    • 4
    • 5
    • 6
    • 7
    • 8

    ALBÜMDE KALANLARDAN…

    Hilmi Konuralp

    ŞİİR KÖŞESİ

    • Abdurrahim KARAKOÇ
    • Alvarlı Efe Hazretleri
    • Arif Nihat ASYA
    • Erdem BEYAZIT
    • Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
    • Fuzulî
    • Hilmi EREN
    • Mehmet Akif ERSOY
    • Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ
    • Muhsin YAZICIOĞLU
    • Nâbi
    • Necip Fazıl KISAKÜREK
    • Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU
    • Nurullah GENÇ
    • Öğretmen Şiirleri
    • Osman Yüksel SERDENGEÇTİ
    • Ozan Arif
    • Ozan Yusuf POLATOĞLU
    • Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI
    • Serdar TUNCER
    • Sezai KARAKOÇ
    • Yahya Kemal BEYATLI
    • Yaman Dede
    • Yavuz Bülent BÂKİLER
    • Ziya Paşa

    SON EKLENENLER

    • VAH BANA
    • Hazan
    • Vay
    • SON ÇOCUKLARLA SON OYUN
    • Yayla
    • Görgüsüz
    • Poz
    • Sevgimiz
    • Bayramlar
    • Utandım

    ANA MENÜ

    • Anasayfa
    • Resimler
    • Albümde Kalanlar…
    • Genel Yazılar
    • İletişim