• Anasayfa
  • Resimler
  • Albümde Kalanlar…
  • Genel Yazılar
  • İletişim
    www.hilmieren.com
    © 2010-. Her hakkı saklıdır.

    Meydan Şiiri

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1080
    0
    Tek istikamet, Kabe;Ve tek örnek, Sahabe…Böyle yükseldi sütun,Böyle kuruldu kubbe.Derken nuru kararttı.Yobazda kara cübbe.Tuzağa düştü arslan;Sorguç takıldı kelbe.Vatan, yüzelli yıldır,Mânâda bir harabe.Artık iman ve ahlâk,Türbedarsız bir türbe.Ne hâtıra maziden,Ne isim, ne kitabe…Düşmek, yükselmek oldu;Uçurum da mertebe…Ağla ey koca tarihBu acıklı nasibe!Nerdesin ulvî fikir,Çilekeş murakabe?Sahte devrimler boyuTarihî muhasebe?Bağlıdır bu felâket,Tek tipe, tek sebebe.Bir tip, mücerret model;Batı ajanı kahbe!Sürüyü teslim eden,Avrupalı celebe…Hale bak, şu hale bak;Eve, yurda, mektebe!Baba oğlundan mahcup,Hocasından talebe…Bizde profesör derler.Kitap yüklü merkebe.Lisan diye, hırlayış;Kültür diye, alfabe…Pazar müflis, kent deli,Köy boş, karakol izbe…Bir çatışma, boğuşma;Şeytan uğrunda cezbe.Karışmış gazetedeNecaset mürekkebe.Ne bulduk, parti parti.Eyledik de tecrübe?Bir kısmı İbn-i Sebe.Gerçeğe aykırılık;Uygunsuzluk mezhebe…İslâm, gidip gelen top,Bir hizipten bir hizbe.Hak yolunda bir lider;Memur, hakkı tahribe.Düne kadar dışdandı,Şimdi de içten darbe.Diyanet işleri ki,Uymaz farza, vacibe.İlminde gaiblerinHaşyet duymaz gaibe.Yeni bir mamul eşya;Fetvaları şaibe.Bu muydu Büyük Doğu,Kırk yıllık muhasebe?Deli olsa yanaşmazİşlerini tasvibe!Ya sanayi masalı;Derya rolünde habbe?Saksı içinde çınar;Görülmemiş acibe…Nefes almadan vermek…Sor bu işi tabibe!İş arayan bir millet;Diyar diyar göçebe…Şerefli Ortak Pazar;Ona aş, sana küsbe!İçyüzü bu dâvanın,Köle olmak salibe…Dünkü sultan bugün kul,Tâ meşrıktan mağrıbe.Rüşvetle maaşa zam,Enflasyonla debdebe.Yüz lira ona iner,Daha inmeden cebe.Gidere tâbi gelir;Dibi sökülmüş heybe.“Doğa”da buldukları,Zelzele ve seylâbe.Biçare demokrasi,Karanlıkta körebe.Parti, bölücü âlet,Batıdan bize hibe.Gel de ey gerçek parti,Partiyi batır dibe!Her türlü sahteliğiYıkmak sana vecibe!Bu işi ne temizler,Hangi ok, […] Read More

    Namaz

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1315
    0
    Namaz, sancıma ilâç, yanık yerime merhem;Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Zindandan Mehmed’e Mektup

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1292
    0
    Zindan iki hece. Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta…           Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!           Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim!   Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli…           Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak           Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!   Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, almazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde:           Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?           Buradan insan mı çıkar, tabut mu?   Bir idamlık Ali vardı, asıldı Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı           Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;           Bahçeye diktiği üç beş karanfil…   Müdür bey dert dinler, bugün “maruzât”! Çatık kaş… Hükûmet dedikleri zat… Beni Allah tutmuş, kim eder azat?           Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem…           Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!   Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!           İnsanlar zindanda birer kemmiyet;           Urbalarla kemik, mintanlarla et.   Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat… Yalnız seccademin yönünde şefkat           Beni kimsecikler okşamaz mâdem;           Öp […] Read More

    Muhasebe

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1131
    0
    Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri! Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri! Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide! Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide. Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası? Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık; Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık. Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem; Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem. Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!! Sen cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle… Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç! İşte bütün meselem, her meselenin başı, Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden, Daha keskin eliyle, başını ensesinden, Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına; Yerleştirse başını, iki diz kapağına; Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi! Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen, İçimde homurtular, inanma diye gülen… İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem! Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları; Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun […] Read More

    Destan

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1348
    0
    Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!   Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak: Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden, Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden, Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet; Alevler içinde ev, üst katında ziyafet! Durum diye bir lâf var, buyurun size durum; Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodrum! Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey, Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey, Utanırdı burnunu göstermekten sütninem, Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem. Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina; Evde cinayet, tramvay arabasında zina! Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil; Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil! Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu: Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu! Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama, Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma! Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan! Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan! Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul; Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa! Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz; Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz. Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç; Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç. Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan; Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan! Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde; Tartılan vatana bak, […] Read More

    O’nun Ümmetinden Ol

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1384
    0
    Beri gel, serseri yol ! O’nun Ümmetinden ol ! Sel sel kümelerle dol ! O’nun Ümmetinden ol ! Sen , hiçliğe bakan yön ! Hep sıfır, arka ve ön ! Dosdoğru Kâbe’ye dön! O’nun Ümmetinden ol ! Gel ,dünya muhdar kafes ! Gel, gırtlakta son nefes ! Gel ,Arşı arayan ses! O’nun Ümmetinden ol ! Solmaz , solmaz; bu bir renk… Ölmez , ölmez; bir ahenk….. İnsanlık; hevenk hevenk, O’nun Ümmetinden ol ! Gökte çıkıyor haber, Geber çelik put geber ! Doğrul yeni seferber , O’nun Ümmetinden ol ! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    O Zeybek

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1066
    0
    Zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular;Çukurda üstüne taş doldurdular.Bir de, ya kalkarsa diye kurdular…Zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana?Allah deyip, şöyle bir doğrulsana! Zeybeğim, kalkamaz, dirilemez mi?Odası mühürlü, girilemez mi?Şu ters akan sular çevrilemez mi?Ne günedek böyle gider bu devran?Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran! Kır at zincirlenmiş, ufuk sahipsiz…Han kayıp, hancı yok, konuk sahipsiz…Baş köşede sırma koltuk sahipsiz…Kızanlar, dört yandan, hep abandınız!Zeybeğin kanına ekmek bandınız! Bilemem, susarak ölmek mi hüner?Lisan çıldırıyor, dil nasıl döner?Ondan son iz, uzak, uzak bir fener…Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!Gizliye yanarım, ölüye yanmam! Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?Tesbihi dökülmüş, aranır nine;Balonu yok, ağlar çocuk haline…Zeybeğim, dünyayı aldın götürdün!Bir öldün de, beni binbir öldürdün! Beyni tırmık tırmık, pençelere sor!Mevsim niçin ölgün, bahçelere sor!Sor; çukuru nerde, serçelere sor!Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;Zeybeksiz yolları gözetle, ağla! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    O’na

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1067
    0
    Benim efendim! Ben sana bendim! Bir üfledin de Yıkıldı bend’im. Ben ki, denizdim, Dağbaşı bendim. Şimdi sen oldun, Âleme pendim. Benim efendim! Feza levendim! Ölmemek neymiş; Senden öğrendim. Kayboldum sende, Sende tükendim! Sordum aynaya: Hani ya kendim? Benim efendim!   Benim efendim! Emri yüklendim! Dağlandım kalbden Ve mühürlendim. Askerin oldum, Başta tülbendim; Okum sadakta, Elde kemendim. Benim efendim. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Sakarya Türküsü

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1386
    0
    İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakarya’nın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dâva büyük!..      Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?   İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal. Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan; Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an; Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah […] Read More

    Şarkımız

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1103
    0
    Kırılır da bir gün bütün dişliler Döner şanlı şanlı çarkımız bizim Gökten bir el yaşlı gözleri siler Şenlenir evimiz barkımız bizim Yokuşlar kaybolur çıkarız düze Kavuşuruz sonu gelmez gündüze Sapan taşlarının yanında füze Başka alemlerle farkımız bizim Kurtulur dil, tarih, ahlak ve imanGörürler nasılmış, neymiş kahramanYer ve gök su vermem dediği zamanSular her tarlayı arkımız bizim Gideriz nur yolu izde gideriz Taş bağırda, sular dizde giderizBir gün akşam olur biz de gideriz Kalır dudaklarda şarkımız bizim × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More
    • 1
    • 2

    ALBÜMDE KALANLARDAN…

    Hilmi Konuralp

    ŞİİR KÖŞESİ

    • Abdurrahim KARAKOÇ
    • Alvarlı Efe Hazretleri
    • Arif Nihat ASYA
    • Erdem BEYAZIT
    • Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
    • Fuzulî
    • Hilmi EREN
    • Mehmet Akif ERSOY
    • Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ
    • Muhsin YAZICIOĞLU
    • Nâbi
    • Necip Fazıl KISAKÜREK
    • Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU
    • Nurullah GENÇ
    • Öğretmen Şiirleri
    • Osman Yüksel SERDENGEÇTİ
    • Ozan Arif
    • Ozan Yusuf POLATOĞLU
    • Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI
    • Serdar TUNCER
    • Sezai KARAKOÇ
    • Yahya Kemal BEYATLI
    • Yaman Dede
    • Yavuz Bülent BÂKİLER
    • Ziya Paşa

    SON EKLENENLER

    • VAH BANA
    • Hazan
    • Vay
    • SON ÇOCUKLARLA SON OYUN
    • Yayla
    • Görgüsüz
    • Poz
    • Sevgimiz
    • Bayramlar
    • Utandım

    ANA MENÜ

    • Anasayfa
    • Resimler
    • Albümde Kalanlar…
    • Genel Yazılar
    • İletişim