• Anasayfa
  • Resimler
  • Albümde Kalanlar…
  • Genel Yazılar
  • İletişim
    www.hilmieren.com
    © 2010-. Her hakkı saklıdır.

    Canım İstanbul

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1006
    0
    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.                          İstanbul benim canım;                        Vatanım da vatanım…                                   İstanbul,                                   İstanbul…   Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik… Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat… Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare?.. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet…                            O mânayı bul da bul!                          İlle İstanbul’da bul!                                    İstanbul,                                    İstanbul…   Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca’da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar… Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir “Kâtibim”i…                            Kadını keskin bıçak,                          Taze kan gibi sıcak.                                     İstanbul,                                     İstanbul…   Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler… […] Read More

    Kaldırımlar-3

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1230
    0
    Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece, Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler. Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince, Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der. Ondan bir temas gibi rüzgar beni bürür de, Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp. Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de, Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp. Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım; Onu bir başkasına râm oluyor sanırım, Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı. Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan; Bana rahat bir döşek serince yerin altı, Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan… × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Kaldırımlar-2

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1061
    0
    Başını bir gayeye satmış kahraman gibi, Etinle, kemiğinle, sokakların malısın! Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi, Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın! Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri, Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında. Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri; Onun taşı erimiş, senin kafatasında. İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var; Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz. Dünyada taşınacak bir kuru başınız var; Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz. Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur! Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları. Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur, Ne senin anladığın kadar, kaldırımları… × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Kaldırımlar-1

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1109
    0
    Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.   Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.   İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler, Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor. Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.   Kaldırımlar, çilekeş insanların annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir insandır.   Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta. Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta, Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!   Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin, İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler… Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin. Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.   Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim! Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları. Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim. Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.   Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya, Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya. Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan […] Read More

    Güzel Şey

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1125
    0
    Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber… Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber? × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Büyük Randevu

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    948
    0
    Büyük randevu… Bilsem nerede, saat kaçta?Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Sonsuzluk Kervanı

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1092
    0
    Sonsuzluk Kervanı, “peşinizde ben, Üç ayakla seken topal köpeğim!” Bastığınız yeri taş taş öpeyim. Bir kırıntı yeter, kereminizden! Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben…   Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller… Ufuk önlerinde bayrak kulesi. Bu gidenler Altun Kol Silsilesi; Ölçüden, ahenkten daha güzeller. Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller…   Sonsuzluk Kervanı, istemem azat! Köleniz olmakmış gerçek hürriyet. Ölmezi bulmaksa biricik niyet; Bastığınız yerde ebedî hasat. Sonsuzluk Kervanı, istemem azat. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Öpmek

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1119
    0
    Ellerime uzanan dudakları tepeyim;Allah diyen, gel, seni ayağından öpeyim! × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More

    Çile

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Necip Fazıl KISAKÜREK 0 comments
    1032
    0
    Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde… Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı. Ateşten zehrini tattım bu okun. Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna (yok) un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı. Bir bardak su gibi çalkandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye. Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. ………………………………….. Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe. Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu öğrensem asıl? Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selâm, […] Read More

    Dua

    Nisan 03, 2010 ERENw2 Abdurrahim KARAKOÇ 0 comments
    1029
    0
    Senin ak alnından, gök gözlerinden Önce dallar, sonra yapraklar öpsün. Eğilsin yıldızlar, tutsun elinden Gecelerden sonra şafaklar öpsün. Aşk diyorlar en mukaddes hayale Ve sen de düşesin o sonsuz hâle Hazdan dudakların olsun bir lâle Güller, karanfiller, zambaklar öpsün. Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim Yaşamanın öz suyusun bir içim Olanca suların sağlığı için Seni her gün göller, ırmaklar öpsün. Kumral saçlarında nisan yağmuru Yazın, ak yüzünden gölgenin moru Ağzından en serin, hem de en duru Kayalardan akan kaynaklar öpsün. Çimenler okşasın ayaklarını Çiçekler koklasın parmaklarını Ben öpmeden önce yanaklarını Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün. Kıskançlık çakılı kazıktır serde Bölünsün bu rüya en tatlı yerde Seni canlı kullar öpmesinler de Kefenler sarılsın, topraklar öpsün. × İçeriği paylaş! Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email Paylaşılan bu içerik size ne hissettirdi? Bu içeriği paylaşmak ister misiniz? 0 0 0 0 0 Read More
    • 1
    • 2
    • 3
    • 4
    • 5
    • 6
    • 7
    • 8
    • 9

    ALBÜMDE KALANLARDAN…

    Hilmi Konuralp

    ŞİİR KÖŞESİ

    • Abdurrahim KARAKOÇ
    • Alvarlı Efe Hazretleri
    • Arif Nihat ASYA
    • Erdem BEYAZIT
    • Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
    • Fuzulî
    • Hilmi EREN
    • Mehmet Akif ERSOY
    • Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ
    • Muhsin YAZICIOĞLU
    • Nâbi
    • Necip Fazıl KISAKÜREK
    • Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU
    • Nurullah GENÇ
    • Öğretmen Şiirleri
    • Osman Yüksel SERDENGEÇTİ
    • Ozan Arif
    • Ozan Yusuf POLATOĞLU
    • Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI
    • Serdar TUNCER
    • Sezai KARAKOÇ
    • Yahya Kemal BEYATLI
    • Yaman Dede
    • Yavuz Bülent BÂKİLER
    • Ziya Paşa

    SON EKLENENLER

    • VAH BANA
    • Hazan
    • Vay
    • SON ÇOCUKLARLA SON OYUN
    • Yayla
    • Görgüsüz
    • Poz
    • Sevgimiz
    • Bayramlar
    • Utandım

    ANA MENÜ

    • Anasayfa
    • Resimler
    • Albümde Kalanlar…
    • Genel Yazılar
    • İletişim