• Anasayfa
  • Resimler
  • Albümde Kalanlar…
  • Genel Yazılar
  • İletişim
    www.hilmieren.com
    © 2010-. Her hakkı saklıdır.

    Naat

    Oluşturma Zamanı: 3 Nisan 2010, Cumartesi @ 19:13
    şurada paylaş:

    Seccaden kumlardı..
    …………………………..
    …………………………..
    Devirlerden, diyarlardan
    Gelip, göklerde buluşan
    Ezanların vardı! .

    Mescit mümin, minber mümin…
    Taşardı kubbelerden tekbir,
    Dolardı kubbelere “amin”..

    Ve mübarek geceler dualarımız;
    Geri gelmeyen dualardı…
    Geceler ki pırıl pırıl
    Kandillerin yanardı..
    Kapına gelenler ya muhammed,
    – uzaktan, yakından –
    Mümin döndüler kapından…

    Besmele, ekmeğimizin bereketiydi,
    İki dünyada aziz ümmet;
    Muhammed ümmetiydi.

    Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler…
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

    Şimdi seni ananlar,
    Anıyor ağlar gibi…
    Ey yetimler yetimi,
    Ey garipler garibi;
    Düşkünlerin kanadıydın,
    Yoksulların sahibi…
    Nerde kaldın ey Resûl,
    Nerde kaldın ey Nebi?

    Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,
    Çağlar ne çağlardı:
    Daha dünyaya gelmeden
    Mü’minlerin vardı…
    Ve bir gün, ki gaflet
    Çöller kadardı,
    Halîme’nin kucağında
    Abdullah’ın yetimi
    Âmine’nin emaneti ağlardı.
    Hatice’nin goncası,
    Aişe’nin gülüydün.
    Ümmetinin gözbebeği
    Göklerin resûlüydün…

    Elçi geldin, elçiler gönderdin…
    Ruhunu Allah’a,
    Elini ümmetine verdin.
    Beşiğin, yurdun, yuvan
    Mekke’de bunalırsan
    Medine’ye göçerdin.
    Biz bu dünyadan nereye
    Göçelim, yâ Muhammed?

    Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet
    Altın devrini yaşıyor…
    Diller, sayfalar, satırlar
    “Ebu Leheb öldü” diyorlar.
    Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
    Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

    Neler duydu şu dünyada
    Mevlidine hayran kulaklarımız;
    Ne adlar ezberledi, ey Nebî,
    Adına alışkın dudaklarımız!
    Artık, yolunu bilmiyor;
    Artık, yolunu unuttu
    Ayaklarımız!
    Kâbe’ne siyahlar
    Yakışmamıştır, yâ Muhammed
    Bugünkü kadar!

    Hased gururla savaşta;
    Gurur, Kafdağı’nda derebeyi…
    Onu da yaralarlar kanadından,
    Gelse bir şefkat meleği…
    İyiliğin türbesine
    Türbedâr oldu iyi.

    Vicdanlar sakat
    Çıkmadan yarına,
    İyilikler getir, güzellikler getir
    Âdem oğullarına!

    Şu gördüğün duvarlar ki
    Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir…
    Fethedemedik, yâ Muhammed,
    Senelerdir.

    Ne doğruluk, ne doğru;
    Ne iyilik, ne iyi…
    Bahçende en güzel dal,
    Unuttu yemiş vermeyi…
    Günahın kursağında
    Haramların peteği!

    Bayram yaptı yapanlar;
    Semâve’yi boşaltıp
    Sâve’yi dolduranlar…
    Atını hendeklerden -bir atlayışta-
    Aşırdı aşıranlar…
    Ağlasın Yesrib,
    Ağlasın Selman’lar!

    Gözleri perdeleyen toprak,
    Yüzlere serptiğin topraktı…
    Yere dökülmeyecekti, ey Nebî,
    Yabanların gözünde kalacaktı!

    Konsun -yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler…
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

    Yüreklerden taşsın
    Yine, imanlar!
    Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
    Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
    Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın
    Kayışzâde Osman’lar
    Na’tını Galip yazsın,
    Mevlid’ini Süleyman’lar!
    Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
    Geri gelsin Sinan’lar!
    Çarpılsın, hakikat niyetine
    Cenaze namazı kıldıranlar!

    Gel, ey Muhammed, bahardır…
    Dudaklar ardında saklı
    Âminlerimiz vardır…
    Hacdan döner gibi gel;
    Mi’râc’dan iner gibi gel;
    Bekliyoruz yıllardır!

    Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;
    Hızır kanad, Cibril kanad;
    Nisan kanad, bahar kanad;
    Âyetlerini ezber bilen
    Yapraklar kanad…
    Açılsın göklerin kapıları,
    Açılsın perdeler, kat kat!
    Çöllere dökülsün yıldızlar;
    Dizilsin yollarına
    Yetimler, günahsızlar!
    Çöl gecelerinden, yanık
    Türküler yapan kızlar
    Sancağını saçlarıyla dokusun;
    Bilâl-i Habeşî sustuysa
    Ezânlarını Dâvûd okusun!

    Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler…
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

    ×

    İçeriği paylaş!

    Facebook Twitter Whatsapp Gmail Linkedin Pinterest Messenger Telegram Email
    0
    0
    0
    0
    0

    ALBÜMDE KALANLARDAN…

    Hilmi Konuralp

    ŞİİR KÖŞESİ

    • Abdurrahim KARAKOÇ
    • Alvarlı Efe Hazretleri
    • Arif Nihat ASYA
    • Erdem BEYAZIT
    • Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
    • Fuzulî
    • Hilmi EREN
    • Mehmet Akif ERSOY
    • Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ
    • Muhsin YAZICIOĞLU
    • Nâbi
    • Necip Fazıl KISAKÜREK
    • Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU
    • Nurullah GENÇ
    • Öğretmen Şiirleri
    • Osman Yüksel SERDENGEÇTİ
    • Ozan Arif
    • Ozan Yusuf POLATOĞLU
    • Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI
    • Serdar TUNCER
    • Sezai KARAKOÇ
    • Yahya Kemal BEYATLI
    • Yaman Dede
    • Yavuz Bülent BÂKİLER
    • Ziya Paşa

    SON EKLENENLER

    • VAH BANA
    • Hazan
    • Vay
    • SON ÇOCUKLARLA SON OYUN
    • Yayla
    • Görgüsüz
    • Poz
    • Sevgimiz
    • Bayramlar
    • Utandım

    ANA MENÜ

    • Anasayfa
    • Resimler
    • Albümde Kalanlar…
    • Genel Yazılar
    • İletişim